Safranbolu Lokumunun en büyük özelliği diğer lokumlara göre daha hafif olmasıdır. Yedikten sonra ağızda şekerli bir tat bırakmaz. Ayrıca içine katılan safran da eşsiz bir tat verir. Sade, safranlı, çifte kavrulmuş, güllü ve fındıklı çeşitleri bulunur. Osmanlıca rahat ul-hulküm yani boğaz rahatlatan kelimesinden türeyen Lokum, yaklaşık 15. yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaştı. Avrupa’da ise bir İngiliz gezgin aracılığıyla Turkish Delight adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlandı. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyılda Kelle şekeri olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişti.
Lokum doğal ve sağlıklı bir besin kaynağı olup, pek çok yararının olduğu bilinmektedir. Örneğin, proteinli besinler, kullanıldıktan sonra vücutta yakılır ve bunun sonucu üre, ürik asit ve kreatinin gibi atık maddeleri açığa çıkar. Bu maddeler böbrek hastalarında idrarla vücuttan atılamaz ve kanda yükselir. Sade lokum, karbonhidrat kaynağı olduğundan, böbrek hastalarınca devamlı tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca, yerelde lokumun hala yara ve çıbana tedavi amaçlı sarıldığı da bilinmektedir.
Safranbolu, evleri kadar lokumu ile de meşhurdur. İmren ve Safrantat markaları ile üretilen lokumlar her dem taze ve lezzetlidir. Safranlı, fındıklı, çifte kavrulmuş antep fıstıklı, güllü, sade sakızlı, hindistan cevizli gibi çeşitleri vardır. Ayrıca yaprak helvası da çok rağbet görmektedir.